Dijital Dönüşümün İş Dünyasına Etkisi: Gelecekteki İş Modelleri

Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesi, iş dünyasında önemli değişikliklere yol açmaktadır. Dijital dönüşüm, şirketlerin iş yapma şekillerini temelden değiştirirken, gelecekteki iş modellerini şekillendiren bir etken haline gelmiştir. Bu makalede, dijital dönüşümün iş dünyasındaki etkilerini ve gelecekteki iş modellerini inceleyeceğiz.

1. Dijital Dönüşüm ve İş Süreçleri: Dijital dönüşüm, iş süreçlerinde verimliliği artırmak ve rekabet avantajı sağlamak amacıyla teknolojik yeniliklerin entegre edilmesini içerir. İş süreçlerindeki bu dönüşüm, otomasyon, yapay zeka ve veri analitiği gibi teknolojileri içerir. Bu sayede şirketler, daha hızlı ve etkili bir şekilde operasyonlarını yönetebilirler.
2. Müşteri Deneyimi ve Dijital Dönüşüm: Dijital dönüşüm, müşteri deneyimini önemli ölçüde etkilemektedir. Çevrimiçi platformlardaki alışveriş deneyimi, kişiselleştirilmiş hizmetler ve interaktif iletişim, müşteri sadakatini artırmak için kullanılan dijital stratejilerin sadece birkaç örneğidir. Şirketler, müşteri odaklı dijital yaklaşımlarla rekabet avantajı sağlamak için sürekli olarak yeni yollar araştırmaktadır.
3. Gelecekteki İş Modellerinde Esneklik: Dijital dönüşüm, iş modellerini daha esnek ve adapte edilebilir hale getirmektedir. Geleneksel hiyerarşik yapıların yerini, daha hızlı kararlar alabilen, işbirliğine dayalı ve esnek organizasyonlar almaktadır. Gelecekteki iş modelleri, değişen pazar koşullarına hızlı bir şekilde uyum sağlayabilen şirketlere odaklanacaktır.
4. Yeni Gelir Modelleri ve Dijital İnovasyon: Dijital dönüşüm, yeni gelir modellerinin ortaya çıkmasına da olanak tanımaktadır. Abonelik tabanlı hizmetler, dijital içerik satışı ve platform ekonomisi gibi inovatif yaklaşımlar, şirketlere gelir çeşitlendirmesi ve sürdürülebilir büyüme fırsatları sunmaktadır.
5. Dijital Liderlik ve Yetenek Yönetimi: Gelecekteki iş modelleri için başarılı olmak, dijital liderlik ve yetenek yönetiminin etkili bir şekilde uygulanmasını gerektirir. Şirketler, dijital çağın gereksinimlerine uygun liderlik becerileri ve çalışan yetenekleri konusunda stratejik planlamalar yapmalıdır.

Sonuç:

Dijital dönüşüm, iş dünyasında radikal değişimlere yol açarak gelecekteki iş modellerini şekillendirmektedir. Şirketler, bu değişime hızla adapte olabilmek ve rekabet avantajı sağlayabilmek için dijital stratejilerini sürekli olarak gözden geçirmeli ve güncellemelidirler. Gelecekteki iş modelleri, teknolojik yeniliklere açık, müşteri odaklı, esnek ve inovatif şirketlerin öncülüğünde şekillenecektir.

Cyber Shell Studios, 2023 yılında Türkiye’nin önde gelen yazılım şirketlerinden biri olarak kuruldu ve geleceğin oyun dünyasına yön verme vizyonuyla yola çıktı. Şu an için ilk oyunumuzu piyasaya sürmemiş olabiliriz, ancak hedeflerimiz oldukça iddialı.

Şirketin kuruluşundan bu yana temel odak noktamız, hikaye anlatımına ve RPG (Role-Playing Game) türüne olan tutkumuzdur. Bu tutku, her projemizde derinlemesine ve zengin dünyaların oluşturulmasına yansıyor. Oyuncularımızı sadece eğlendirmekle kalmayıp aynı zamanda onları hayal dünyalarına sürükleyecek oyunlar geliştirmek için sürekli olarak araştırmalar yapıyoruz.

Gelecekte, Cyber Shell Studios ekibi olarak özenle tasarlanmış grafikler, derin hikayeler ve karakterlerle dolu oyunlarla oyuncularımızın karşısına çıkmayı hedefliyoruz. Müşteri memnuniyeti ve oyuncu geri bildirimleri bizim için kritik önem taşıyor ve bu geri bildirimleri dikkate alarak kendimizi sürekli olarak geliştirmek istiyoruz.

Cyber Shell Studios olarak, kullanıcı dostu arayüzler ve sorunsuz oyun mekaniği sunmaya özen gösteriyoruz. Oyunlarımızın sadece yaratıcı ve eğlenceli olmasını değil aynı zamanda kullanıcıların rahatlıkla oynayabilecekleri yapılar olmasını sağlamak için çalışıyoruz.

Şirketimizin geleceği, yetenekli oyun geliştiricileri, tasarımcılar ve hikaye yazarları ile daha da parlak görünüyor. Her proje için özgün ve kaliteli içerikler üretme konusundaki kararlılığımız, dünya çapında büyük bir oyuncu kitlesi tarafından desteklenerek bir oyun topluluğu oluşturma hedefimize ulaşmamıza yardımcı olacak.

Cyber Shell Studios, henüz ilk adımlarını atmış olsa da, gelecekte oyuncuların hayal gücünü harekete geçiren, eğlenceli anlar yaşatan ve oyuncuların kalplerinde özel bir yer edinen bir oyun yapım stüdyosu olarak yoluna devam edecek. Gelecekte daha büyük projeler ve başarılarla dolu bir serüvene hazır olun!

Ziyaret etmek için: Cyber Shell Studios

Intel ‘de çalışan iki araştırmacı Mathias Müller ve Vladlen Koltun akıllı telefonlar sayesinde ucuz maliyetli ve işlevsel robotlar yapabildiklerini fark ettiklerinde 2020 yılındaydık. Haberlerini almaya başladığımız openbot projesi gün geçtikçe daha da gelişip evrilmeye devam etmeye başladıkça heyecanlanmamak elde değil.

Araştırmacılar en düşük maliyetli robotların bile 10 bin dolar olduğu zamanlarda sadece 50 dolar maliyetinde robotlar üretmeyi başaracaklarını iddia ediyorlardı. Akıllı telefonların bir robotun ihtiyacı olan grafiklere, sensörlere, kamera ve hafızaya sahip olabildiklerini keşfeden araştırmacılar, telefonları bir robotun beyni gibi çalışacak şekilde kullanmayı hedefledi. Geriye ise bir oyuncak araba gibi dizayn edilecek ve telefon tutucusu olan gövdeler kalıyordu.

Araştırmacılar iki çeşit yazılım kullanmayı ön gördü. Öncelikle robot ile gövde arasındaki bağı sağlayacak daha sonra ise telefon ile robotun arasındaki bağ, telefon özelliklerini kullanabilmesi ile ilgili olacaktı. Bu robotların öncelikli su altı araştırmaları ve hava sahasında kullanılabileceğini ve deneneceğini söyleyebiliriz.

Sonuç ne olursa olsun bu kadar basit bir düşüncenin inanılmaz bir sonuç doğurduğunu yadsımak imkânsız. Denemelerde son teknoloji bir telefonunda düşük sistemli bir akıllı telefonunda kullanılabildiği bilgisi paylaşıldı. Bu iki telefonunda özellikleri gereği performansları bir olmasa da ikisi içinde başarılı denemeler oluşması umut vaat edici. Üretilen ilk deneme prototiplerinin en büyük özelliği bu robotların navigasyon ile hareket ederek yön bulabilmeleri ve çeşitli engelleri aşarak hedefe ilerleyebiliyor olmaları. (Otonom)

Projenin en güzel yanı aslında bu robotları satın almak zorunda olmadan kedinizin de tasarlayabiliyor olmanız. MIT acık kaynak kodu ile yazılımın bir parçası yayınlandı.  Kullanılan örnek kod Java, Kotlin, ve C++ yazılım dillerinde yazıldı. 3D yazıcılar kullanarak kendi tasarımlarınızı oluşturmanız mümkün ya da daha basit olarak çevrenizdeki sert kartonlar, plaklarla bile gövde tasarımı yapabiliyorsunuz. Tek gereken robot hareket sistemi için piller ve küçük bir motor. Akıllı telefona bağlı robotun kullanabileceği bluetooth gibi bağlantı şekilleri ile çeşitli kumandalarda kullanabilir ve kendi robotunuzu oluşturabilirsiniz.

Sağlıkta Yeni Dönem: Telesağlık, Teletıp

Teknolojik gelişmelerin her alana sağladığı katkılar, günümüzde daha görünür hal gelmiştir. Bu gelişmelerin etkilerinin en çok görüldüğü alanların başında ise sağlık alanı gelmektedir. Sağlıkta teşhis, tedavi ve koruyucu tedavi konularında teknolojinin sunduğu hizmetler ile pek çok konuda devrim niteliğinde gelişmeler yaşanmıştır. Teknolojinin sağlık alanına sunmuş olduğu bir diğer nimet ise uzaktan sağlık hizmeti uygulamalarıdır.

Sağlık alanındaki bu gelişmelerle, sağlık hizmetlerine erişim şansı artmış ve daha hızlı bir şekilde hizmet alabilme durumu ortaya çıkmıştır. Bir süredir çalışmaları süren telesağlık ve teletıp uygulamalarının kullanımı, Covid – 19’un ortaya çıkması ile yaygınlık kazanmıştır. Teknolojik ve sağlık alanındaki gelişmelerle bu uygulamaların kullanımın daha da artacağı ve geliştirileceği düşünülüyor.

Telesağlık ve Teletıp Nedir?

Telesağlık ve teletıp kısaca, kişilerin uzaktan sağlık hizmetlerine erişim sağlayabilmesine yarayan uygulamaların tümüdür. Bu uygulamalar ile kişiler, herhangi bir nedenle sağlık kuruluşuna gidemeyecek durumda olsa bile sağlık hizmetlerinden faydalanabilir.

Teletıp, klinik alanda kullanılmakta olup, tanı ve tedavi uygulamalarını içerir. Telesağlık ise klinik alanla birlikte, sağlık alanında koruyucu, önleyici ve eğitici diğer uygulamaları da içerisinde barındırır.

Yukarıda bahsi geçen uygulamalar eşzamanlı (senkron) bir şekilde gerçekleştirilebildiği gibi asenkron olarak da yapılabilmektedir. Eşzamanlı uygulamalar ile kişi bir sağlık kuruluşundaymış gibi hekimlerle diyalog kurabilir. Hasta – doktor ilişkisi içerisinde kullanılabildiği gibi bu yöntemleri doktorlar kendi aralarında da kullanabilmektedir. Böylece Uzaktan sağlık hizmetleri, yer ve mekan ayrımını ortadan kaldırarak yepyeni bir alan açmaktadır.

Teletıp ve Telesağlık Uygulamaları Nerelerde Kullanılır?

Uzaktan sağlık hizmetleri içerisinde büyük önemi olan teletıp ve telesağlık uygulamaları günümüzde henüz çok yaygın bir şekilde kullanılmasa da ilerleyen dönemde daha geniş bir alanda kullanılacağı düşünülmektedir. Şuan için ise özellikle şu üç alanda büyük oradan kullanımına başlanmıştır:

• Radyoloji
• Psikiyatri
• Kardiyoloji

Diğer yandan acil tıpta görev yapmakta olan doktorlar da bu uygulamaları kendi aralarında sıklıkla kullanmaktadır.

Günümüzde en çok Amerika ve Avrupa ülkeleri tarafından kullanılmakta olan bu yöntemler, Türkiye’de de yavaş yavaş etkili olmaya başlamıştır. Özellikle radyoloji alanında teletıp kullanımı artmıştır.

Diğer yandan teletıp ve telesağlık uygulamaları Diyabet hastaları için de büyük önem taşımaktadır. Diyabet gibi hastalıklarda, kişilerin yakından takibinin yapılması gerekir. Bu uygulamalar ise bu takibin yapılmasını büyük ölçüde kolaylaştırmaktadır.

Uzaktan sağlık hizmetleri uygulamaları içerisinde giyilebilir cihazlar da büyük önem taşımaktadır. Kişinin kalp atış hızını, kan glukozunu ve bunun gibi parametrelerini ölçebilen bu cihazlar, hasta takibinde büyük önem taşımaktadır. Teletıp ve telesağlık uygulamaları ile entegre olabilen bu giyilebilen cihazlar, sağlık hizmetleri kapsamında büyük kolaylıklar sağlamaktadır.

Teletıp ve Telesağlık Uygulamalarının Avantajları

Sağlık alanındaki bu tip gelişmeler, gerek hastalara gerekse doktorlara pek çok kolaylık sağlamaktadır. Teletıp ve telesağlık uygulamalarının sağladığı avantajları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

• Herhangi bir nedenden dolayı (coğrafi nedenler, salgın, engelli olma durumu gibi) hareket edemeyen ve sağlık kuruluşuna ulaşım sağlayamayan kişiler için, sağlık hizmetine erişim sağlar.
• Hastaların evlerinden ve konforlu alanlarından hizmet alabilmelerini sağlar.
• Kişinin hastane ya da diğer sağlık kuruluşuna gitmesine gerek kalmadığı için yolda harcayacağı zaman ve paradan tasarruf imkanı sağlar.
• Özellikle salgın dönemlerinde, kişi dışarı çıkmadan sağlık hizmeti alabileceği için, kendini koruyabilir.
• Kurum ve kuruluşlar açısından da maliyetler düşer.
• Önleyici tedaviler ve iyileşme için daha kısa sürede, daha hızlı bir şekilde müdahale etme şansı verir.
• Doktorların kendi aralarındaki iletişimi hızlandırır. Herhangi bir teşhis ya da müdahale sırasında uzman bir doktor ile hızlıca fikir alış – verişi yapabilme imkanı tanır.
• Herhangi bir durumda hastanın doktoruna daha hızlı bir şekilde ulaşabilmesine olanak verir. Bu gibi durumlarda hızlıca kurulan iletişim hayat kurtarıcı olabilmektedir.
• Takip gerektiren hastalıklarda, hastanın takibinin kolaylaşmasını sağlar.
• Kişiler, kendi kişisel verilerine ulaşabilir ve farklı hekimlerle paylaşabilir. Böylece tekrar tekrar aynı işlemlerden geçmek zorunda kalmaz.
• Genel olarak hastaların yaşam kalitesinin artmasını sağlar ve hastanın memnuniyetini artırır.

Gelecekte, uzaktan sağlık hizmetleri kullanımının daha verimli bir hale gelmesi, daha yaygınlaştırılması ve daha koordineli olması için yapılan çalışmalar devam etmektedir. Sağlıkta iyileşme ve ilerlemeyi de beraberinde getiren bu uygulamalar ile gelecek süreçte daha olumlu sonuçlar alınacağı öngörülmektedir.

Bu yazımızda Dead Cells Dead Cells oyun İncelemesi ile karşınızdayız. Orta derece bütçesi ile indie roguelike oyunlarının vazgeçilmezi Dead Cells’e hadi yakından bakalım.

Motion Twin tarafından yayınlanan oyunumuz 7 Ağustos 2018 tarihinde roguelike severlerine sunuldu. Oyunumuzun yapımcı şirketi en son 30 kasım 2021 tarihinde 6 milyon kopya satıldığını duyurmuştur. Şimdi birazda kazandığı ödüllere göz atalım.

*Golden Joystick Awards – Best Indie Game
*NAVGTR Awards – Control Design, 2D or Limited 3D
*The Game Awards – Best Action Game

Bu oyunumuzu genellikle seven kitle indie oyuncuları değildir en çok sınır tanımayan ne kadar yıkılsa da ayağa kalkıp devam eden soulslike ve roguelike oyuncuları tarafından oynanıyor. bölüm sonu canavarlarıysa oyuncuyu zorlayacak türden olmuş buda soulslike oyuncularının içindeki alevi közlüyor. oyunu nasıl bir oyun olduğunu merak ediyorsanız, mutlaka oynamalısınız. İzleyerek veya dinleyerek oyunun nasıl bir yapıda olduğunu, ya da size hitap edip etmediğini anlamanız güç.

Şimdi de biraz karakterler hakkında konuşalım.

The Collector, her yerin sonunda ona cells vererek biriktirdiğimiz blueprints’leri kullanabiliriz.

Guillain’dan her biyom tamamladınız da mutasyon alma hakki kazanırsınız maksimum 3 kere alınabilir.

The Tailor maceramızda buldunuz kıyafet blueprint’lerini verip karşılında bize o kıyafetleri veriyor.

Oyunun başlangıcında oyuncuya rehberlik eder, aynı zamanda oyuncuyu göndermeden önce bazı şifreli tavsiyelerde bulunur.

Bugünlük bu kadar arkadaşlar umarım okurken eğlenip bilgi öğrendiniz sonraki incelememizde görüşmek üzere.

Tıp, insanlık tarihinin çok eski zamanlarından beri var olan, seneler içerisinde gelişen ve hala gelişmekte olan bir bilim dalıdır. Günümüzde teknolojinin de gelişmesi ile birlikte tıp dünyasındaki pek çok alanda yenilikler yaşanmıştır. Bu gelişmeler öylesine önemli bir yerde durur ki insanlık tarihinin değişmesinde de etkili bir yeri vardır.

Günümüz şartlarında bilim, teknolojiden ayrı düşünülemez. Bilimdeki her gelişme teknolojiyi, teknolojik gelişmeler de bilimin kendisini besler ve geliştirir. Sağlık alanı da bu gelişmelerden en çok beslenenler arasında yer alır. Bir asır önce ne olduğu ve neyden kaynaklandığı bilinemeyen hastalıkların pek çoğu bugün teknolojik gelişmenin de etkisiyle çözülmüş ve hatta kalıcı ve önleyici tedaviler geliştirilmiştir. Ancak henüz sağlık alanındaki tüm bilinmezler ortaya çıkarılmamıştır. Bununla birlikte yapılan çalışmalar her geçen gün artmakta ve tıp alanını bir adım daha öteye götürmektedir.

Kişiselleştirilmiş tıp, teknolojinin gelişmesi ve bununla birlikte genetik biliminde aşama kaydedilmesi ile ortaya çıkmış yeni bir alandır. Hastalıkların öngörülmesi, önlenebilmesi ve doğru bir tedavi uygulanabilmesi için kişiselleştirilmiş tıp çok önemli bir noktada durmaktadır.

Kişiselleştirilmiş Tıp Nedir?

Tıp alanındaki gelişmelere her gün bir yenisi daha eklenmektedir. Bu gelişmeler, insanlara umut olmaya devam etmektedir. Kişiselleştirilmiş tıp, insanlara umut olma konusunda yapılan çalışmaların bir sonucudur. Tıp için daha yeni bir alan olan bu yaklaşım, kanser gibi zor tedavi edilen hastalıklar konusunda oldukça önemli yöntemler sunmaktadır. Bir diğer adı da hassas tıp olarak geçmekte olan yaklaşım, kişiye özel bir tanı ve tedavi yöntemleri sunmaktadır.

Kişiler, aynı hastalıklardan muzdarip olsalar da her biri için farklı bir tedavi yöntemi, farklı ilaç ve teknikler etkili olabilmektedir. Bir kişinin kullandığı ilaç, diğerinde işe yaramayabilir. Aynı zamanda kişilerin aynı hastalığa yakalanma nedenleri de birbirinden farklı sebeplere dayanabilir. Bu durum başta genetik ile ilişkilidir. Hastalıklarla ilgili konularda genetik, oldukça önemli bir noktada yer almaktadır. Bunlara ek olarak kişilerin yaşam tarzı ve çevresel faktörler de etkilidir.

İşte kişiselleştirilmiş tıp, kişinin genetiği ile ilgili çalışmalar yürütülmesi prensibine dayanmaktadır. Bu noktada kanser gibi genetikle yakın ilişkisi olan hatalıkların tanı ve tedavisinde oldukça büyük bir öneme sahiptir. Kişiselleştirilmiş tıp uygulamalarını ise şu şekilde sıralayabiliriz:

Çeşitli genetik testler ile kişinin o hatalığa karşı genetik bir yatkınlığı olup olmadığını tespit etme
Kişinin hasta olup olmadığına dair moleküler seviyede tarama yapma ve erken teşhis koyabilme
Kişiselleştirilmiş tıp yaklaşımı ile kişiye özel tedavi seçeneklerinin belirlenmesi
Kişiye uygulanan tedavinin işe yarayıp yaramadığına dair değerlendirme yapma, tedavinin gidişatı hakkında bilgi edinme

Kişiselleştirilmiş Tıp Yaklaşımının Faydaları

Yukarıda değindiğimiz gibi kişiselleştirilmiş tıp ya da hassas tıp, genetik çalışmalar ve araştırmalarla işlemektedir. Yapılan çalışmalarda kişinin genlerine bakılarak belli sonuçlar elde edilir. Elde edilen sonuçlar değerlendirilir ve ona göre bir yol izlenir.

Metinde bahsi geçmekte olan bu yaklaşım, özellikle kanser hastalıklarında etkin bir biçimde kullanılmaya başlamıştır. İlerleyen dönemde çalışma alanının daha genişleyeceği ve yaygınlaşacağı düşünülmektedir.

Hassas tıp, geleneksel tıp yöntemlerine göre büyük avantajlar taşımaktadır. Tıpta yeni olan bu yaklaşım ile koruyucu ve önleyici bir anlayış benimsenmiştir. Kısaca hastalığı tedavi etme durumundan, hastalığın önlenmesine kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Kişiselleştirilmiş tıp yaklaşımının faydalarını ise şu şekilde maddeleyebiliriz:

• Bir kişinin genlerine bakılarak, hangi hastalıklara yatkın olduğu ve ne tür riskler taşıdığı önceden tespit edilebilir.
• Önceden tespit edilen risklere ve hastalıklara karşı, kişinin yaşam tarzında ve çevresel faktörlerde değişiklik yapılarak kişinin hastalığa yakalanma riski en az düzeye indirilebilir. Bu da önleyici ve koruyucu tedavi açısında büyük önem arz etmektedir.
• Kişinin genleri göz önünde bulundurularak, hangi tip ilaç ve tedavi yöntemlerinin etkili olabileceği tespit edilebilir. Bir yandan kişiye özel, etkili ilaçlar belirlenirken, diğer yandan istenmeyen yan etkiler bu şekilde azaltılabilir.
• Tedavi görmekte olan kişilerde ilacın etkileri belirlenebilir, tedavinin ne aşamada olduğu, ilaca devam edilip edilmeyeceği ya da farklı yönteme geçilip geçilmemesi hakkında bilgi sahibi olunabilir.
• Nokta atışı tedavi için önem taşıyan bu yeni yaklaşım ile gereksiz test ve tedavi denemeleri eleneceği için hem hasta açısından daha az zahmetli olacak, hem tedavi hızlanacak hem de sağlık maliyetini azaltacaktır.

Kişiselleştirilmiş tıp yöntemleri bugün, genellikle çeşitli kanser hastalıkları, karaciğer hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, kistik fibroz gibi hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılmaktadır.

Bütçesi yüksek olsa da vazgeçemeyeceğimiz oyunların arasına adını yazdıran MoonLighter oyunumuza hadi yakından bakalım.

Digital Sun tarafından geliştirilen oyunumuz 29 Mayıs 2018 tarihinde rpg indie severlerin beğenisine sunuldu. Oyunumuz 4 seneyi aşkın surede yaklaşık olarak 2 milyon kopyaya ulaştı. Oyunumuz çok beğenilmesine rağmen ne yazık ki ödül kazanamadı.

Oyuncumuz hikayeye, dükkânına satacak eşyaları almak için geceleri zindanlarda canavarları öldüren bir dükkan sahibi olarak başlar. Zamanla, söz konusu canavarların kökenleriyle ilgili bir anlatıya kapılır ve bir kahraman olur.

Hadi biraz karakterler hakkında konuşalım.

Oyunumuzun ana karakteri ve kahramanı. Daha sonra eylemleri nedeniyle ‘Kahraman Tüccar’ olarak bilinir.

Kasabanın demircisi ve Vulcan’s Forge sahibi. Silahlarınızı ve zırhınızı geliştirir.

Kasabadaki bir cadı ve The Wooden Hat adlı dükkân sahibi. Silahlarınızı ve zırhınızı büyüleyen iksirler satıyor.

Rakip bir mağazanın sahibi, Le Retailer. Will’in karşısına çıkan tüm eşyaları daha yüksek bir fiyata satıyor.

Will’in büyükbabasının bir arkadaşı. İlgili tehlike nedeniyle sürekli olarak Will’i zindanları keşfetmesi için çağırıyor.
Bugünlük İncelememiz bu kadardı. Sonraki incelemede görüşmek üzere

Team Cherry tarafından geliştirilen ikinci oyun olan Hollow Knight: Silksong, ödüllü Hollow Knight’ın devam oyunudur.

Hollow Knight: Silksong’da Hollownest’in prensesinin Hornet’in zorla getirildiği antik krallığın hikayesini ve sırlarını keşfettiği bir Metroidvania oyunudur. herkesin bildiği üzere 14 Şubat 2019 tarihinde çıkacakken oyunumuz ertelendi ertelendi ertelendi ve ertelendi… Ancak bu kadar ertelense de oyunun yapım stüdyosundan ne kadar geç çıkarsa o kadar büyük olacak açıklaması geldi.

Gelelim Sadede, yıllardır beklediniz oyun ne zaman çıkacak? Konuyla alakalı xbox’dan gelen tweet.

Buradaki paylaşımda gördüğünüz gibi sonraki 12 ay içinde çıkacağı söyleniyor ama dikkat çeken olay xbox’ın sonraki paylaşımında Hollow Knight: Silksong’u eklememesi.

Burada oyunumuzun olmaması bizi büyük hayal kırıklığına uğrattı. tabii ki Silksong fanları sessiz kalmadı ve xbox’dan “biz ne dediysek öyledir” mesajı geldi ve oyuncular bu duruma oldukça şaşırdı. 1 yıldan uzun sürecek yada 2022/2023 yıllarında birinde çıkacağı veya daha karar verilmediği düşüncesine yöneldi. ve şuan ne zaman tam olarak çıkağını kimse bilmiyor bir gelişme olursa sitemizde bilgilendireceğiz.

87 yaşında hayatını kaybeden Marina Smith MBE, kendi cenazesinde yapay zeka sayesinde sevenlerinin karşısına çıktı.

Saltokunur’un haberine göre, Marina’nın önceden verdiği bilgilerle eğitilen yapay zekâ, sevenlerinin sorularını cevapladı.

Bayan Smith, hayatı ve maneviyatı hakkında kısa bir konuşma yaptı ve törene katılan aile üyelerinden gelen soruları yanıtladı. Olay kısa sürede sosyal medyada olay oldu.

İngiltere’de bu haftadan itibaren kullanıma sunulan teknoloji, Los Angeles merkezli AI şirketi StoryFile’ın kurucu ortağı ve CEO’su olan oğlu Dr Stephen Smith tarafından oluşturuldu.

Gelelim bunun nasıl mümkün olduğuna:
Yapay zekânın geliştirilmesinde doğrudan Marina’nın kendisi de rol oynadı. Teknoloji henüz geliştirilme aşamasındayken Marina, bu yılın başında iki ay boyunca birkaç saatini bilgisayar karşısında hayatını anlatmakla geçirdi.

Marina’nın anlattığı ve önceden belirlenen sorulara verdiği cevaplar, yapay zekânın eğitilmesinde kullanıldı.

StoryFile, bir dizi soruyu yanıtlayan 20 senkronize kamera kullanarak bir konunun dijital bir klonunu oluşturuyor. Uzmanlar daha sonra görüntüleri işliyor, klipleri etiketliyor ve bu sorulara doğal dilde yanıt verebilecek bir yapay zekayı eğitmek için kullanıyor.

Bitmiş ürün daha sonra kişi öldükten sonra etkileşime geçilebilecek StoryFile platformuna yükleniyor. Cenazelerine katılanlar, teknoloji gerçek zamanlı bir konuşma yanılsaması yarattığı için sevdikleriyle konuşabiliyor.

İşte o görüntüler;

Son zamanlarda medyadaki yayıncılardan ağzından Realme 8 isimli telefon düşmüyor işte bunun nedeni. Herkesin bildiği üzere ülkemiz ekonomik sıkıntılar içinde olduğu için çoğu kesim parasını böyle şeylere harcamaktan vazgeçti. Realme 8 ekonomik fiyatı ile ülkedeki gençlerin kurtarıcısı oluyor. Hem kamerası hem oyunlardaki performansınızda sizi hayranlık içinde bırakacak ve ayrıca dış kaplaması herkesi olağan üstü derecede şaşırtıyor. işte Realme 8’den bazı görüntüler;

Arkasındaki yazı “DARE TO LEAP” atlamaya cesaret et anlamına geliyor. Dış görünüşü çok fazla kişiyi kendisine hayran bıraktı.

Özellikler

*RAM 6GB
*Dahili hafıza 128GB
*Batarya kapasitesi aralığı 5000-6000 mAh
*Ekran boyut aralığı 6” – 6.5′

Diğer tüm detaylar;